Top.Mail.Ru

Birliğimizi bozamayacaklar

Image description

Yas-anma günü, dünyanın her tarafındaki soydaşlarımızın yüreğinde yer etmiş, gönül yaramız. Böyle olmasına rağmen geçmişimizi unutmadan, bu gün sahip olduklarımıza değer vermek, çerkeslerin yarınını oluşturabilmek için, sahip olduğumuz normdur.

Adıge Cumhuriyeti Çeraşe Tembot Beşeri Bilimler Enstitüsü çalışanı, tarih bilimdalında doktor Peneşu Sefer Asker bu konudaki düşüncelerini bizimle paylaştı.

— Asker, Kafkas savaşının bitiminin üzerinden 159 yıl geçti. Bir buçuk asır önceki bu olay  hafızalarımızda nasıl yer etti?

— Uzun yıllar boyunca yaşamımızı şekillendiren toplumsal normlar değiştiğinde, Sovyetler birliğinde yaşayan diğer devletler gibi, Adıgeler de tarih bilincine büyük önem vermeye başladılar.

Bu, ziyadesiyle  XIX yüzyılda Rus çarlığının adıgelerle yaptığı büyük savaşın getirdiği acınılası durumlarla ilintiliydi. Bunların neler olduğunu herkes iyi biliyor: ulus farklı farklı ülkelerde bölünmüş olarak yaşıyor, vatana dönen de az.

Doğru, bu sürecin üzerinden çok vakit geçti, zaman herşeyi alır derler, ulusun gönül sızısı da, hatıraları da, daha yumuşamış olmalıydı. Bunun kökeninde neyin yattığından bahsetmek istiyorum.

Tarihin bize net olarak gösterdiğine göre Adıge gelenek-göreneğinde nefret ve daimi bir yas yer almıyor. Fakat ulusun bilincinde Kafkas savaşı ağrıyan bir nokta olarak kaldı. Tarih sayfaları bize anımsatıyor: Adıgeler pek çok kez ülkelerini, özgürlüklerini canlarını esirgemeden korumak zorunda kaldı.

— Peki, bu günkü dönemin getirdiği sıkıntılar arasından, bu tarihi olaydan ne gibi dersler almamız gerekir?

— Her dönemde devletlerin, insan uluslarının ilişkilerinde değişiklikler-değişimler oluyor, bunu tarih bize gösteriyor. Herkes üzerine düşen sıkıntıyı çekiyor. Şu an Ukraynada olanlardan yola çıkarak, bunda çıkarları olan güçler Kafkasyada yaşayan ulusların tarihini dillendirerek stabilitelerini bozmak, ulusları karşı karşıya getirmek istiyor. Fakat Ukraynada olanlarla XIX. yüzyılda olanlar karşılaştırılamaz. Bunların oluş sebepleri, evrilmeleri-gelişmeleri farklı. Bu gün Ukrayna idaresini elinde tutanların yürüttükleri politikaya göre Donbas bölgesindeki, onlardan ayrılan cumhuriyetlerin Ukraynaya yeniden katılması ile sağlanacak yaşam şeklini desteklemek mümkün değil.

Devlette yaşarken, onun politikasını desteklemen, anlaman gerekiyor. Giden çocuklarımız, askerlerimiz, canları ile üzerlerine düşen görevi yerine getiriyorlar. Sadece onların hatırı için bile, huzurlarından bir şey kaybetmemiş olanların desteklemesi gerekiyor. Atalarımızın uğruna mücadele ettiği özgürlük başka bir özgürlüktü — adıge olarak kalmak, topraklarında yaşamak istediler.

ÖrneğWubıhların önderi Cırandıko Berzec’in Çara defalarca şöyle söylediği tarihi belgelerde yer alıyor: «Topraklarımıza girin, gelin, kentler de kurun, bir arada yaşayacağız ama burada yaşayan Wubıhları sürmeyin. Bir arada yaşayalım,». Fakat çarın istediği topraktı, karadeniz sahiline hakim araziydi. Bu geçmişte olan bir şey, bu gün yaşayanları bununla irdelememeli.

Hiç durmadan yas tutmak da olmaz, içinde bir nefreti yaşatmak da doğru değil. Bunu bize telkin edenlerin görevleri de belli – stabil yaşamı, anlaşıyı bozmak, konuya vakıf olmayanları bu şekilde kışkırtıyorlar. Tarihi hafızamıza değer vererek, günümüzdeki durumu nasıl daha güçlendiririz, uluslar arasındaki ilişkiyi nasıl daha güçlendiriririz üzerine durmalıyız. Geçmişteki, tarihteki çatışıklıkları kullanan, bunu dayanak olarak ele alıp ulusları birbirleri ile karşı karşıya getirmeye çalışanları desteklemek doğru değil.

— Andırhuaye Huseyn birliğindeki askerlerimiz devlete karşı olan görevlerini yerine getiriyorlar. Onlar günümüzün kahramanları. Adıgelerin canlarını esirgemeyişleri, kahramanlıkları tarihte yer tutuyor.

— Evet, bu gün görevini yerine getirenlere, devleti koruyanlara saygı duymalıyız. Adıge yiğitliğinin kökleri çok derin, atalarımızla başlıyor.Yas-anma gününün ortaya çıkışını da çok iyi hatırlıyorum. Anıt babından dikilen taşta şunlar yazıyordu: « XIX. Yüzyılda Çerkesyanın özgürlüğünü korurken canını yitirmiş kahramanlar için».

Onların isimleri adıge oruatesinde ebedi anıt olarak yer aldı: Şırıhıko Tığuj, Horetlıko Hamırz, Brakıye Tlepşhaç, Alcerıyeko Kuşıku, Hırtsıjıko Ale, Nepsewu Hajuağu, Hatığu Şaban, Davur Hapak, Hahupeko Çerıy (Tharkuaho), Havdeko Mamsır, Ptseşe Dol,  Ançoko Hakar, Ptseş Hacıbayram, Hıtıku Hağuç, Zeyişu Kasbolet, Zaneko Seferbıy, Zaneko Kerebatır,  Çuthakume Kambolet, Berzec Hac İsmail Degumıko, Berzec Hac Cırandıku Degumıko, Şıwupako Şevmız, Şeretlıko Tığujıko Kızbeç, Şevcen Cırandıku, Vurım Canhot, Atajıko İsmail, Atejıko Adılcerıy, Atejıko Hamırz, Abıko İshak, Ayteçıko Cambolet, Kasey İsmail ve diğerleri.

Bu adını andıklarımız önderlik de yapmış kahramanlar.  Onların dışında adı dahi kalmadan kaç kişiyi savaş alıp götürdü.? Yas-anma günü  onlara ithaf edilmişti.

Ulusu güzel kılan şeylerden birisi, diğer uluslara karşı olan duruşudur. Kötü ulus yoktur, yanlış davranışlar, doğru olmayanlar, barışı bozanlar vardır.

Tarihe değer verilmesinin, derlenmesinin, öğrenilmesinin sebebi gelecekte insanların yanlışlıklar yapmaması içindir. Biz adıgeler olarak başımızdan geçenleri, tarihimizi küçümsememeli kendimizi zavallı görmemeliyiz. Daha da nasıl canlanırız, gelişiriz bunun üzerine düşünmeliyiz. Bu gün devlet güzel olanaklar sağlıyor.  Yurtdışında yaşayan soydaşlarımızın geri dönmeleri için gereken özgürlüklere sahibiz, ilişkilerimiz de gelişiyor. Bu ülkede doğduk, bu ülke bizi okuttu, yetiştirdi, bu ülkedeniz. Birlik içerisinde yarınlara yol almalıyız.

Röpörtajı yapan; TEWU Zamir

Çeviri; AÇUMIJ Hilmi